Büyücü
Kitap Açıklaması
Büyücü’nün iki ana kahramanından biri, bir Yeşilçam yıldızı. Dumanlı, koyu yeşil gözler. Kirpikler uzun, Sanki onlar da koyu yeşil gözlere gölgelik, Burun kanatları ince, narin, gül yaprağı. Dolgun, kalkık göğüsler, Karın boşluğu, giyinikken bile çıplak. Filmlerinde, parmağında ziller, ince bilekli kollarını kaldırınca, koltuk altlan, nefes kesen, baş döndüren birer uçurum olurdu, Bir de kalçaları, derin gamzeli. Ona âşık Anadolu erkekleri için o bir Tanrıçaydı. Öbürü, bütün yurdun sevgilisi, Yeşil sahaların Kralı. Aydınlık bir alın, kahverengi, hareli gözler, sert, koyu kumral saçlar, Grek tanrılarınınkini andıran bir burun. Bütün arzuları çağrıştıran bir ağız. Sanki mavimsi bir sihir saçardı. İkisi de, kimsenin ulaşmayı, değmeyi hayal bile edemeyecekleri kadar yüce ve uzaktılar. Ama yaşadıkları karton dünyanın acımasız kuralları vardı: Almak, yaratmak, yüceltmek, tüketmek, atmak... Kural da değil, sanki yazgıydı. Yiğit Okur, bütün romanlarında olduğu gibi, Büyücü’de de, pek çok yan kahramanın, birbiriyle kesişen yaşam öykülerini, iç içe geçmiş, beklenmedik, şaşırtan olaylar zincirinde resimliyor. Her zamanki yalın, sıcak, mizah yüklü, yüksek tempolu anlatımıyla güldürüp, düşündürüyor. Hüzne kahkaha giydiriyor.