Yıl 1976. Prens Arthur’un hiç ölmediği, dolayısıyla VII. Henry’nin tahta hiç geçmediği, Reform’un, Protestanlığın ve Sanayi Devrimi’nin hiç gerçekleşmediği bir İngiltere.
Yorucu bir deniz yolculuğundan dönen Peter Schlemihl, zengin tüccar Thomas John’la tanışır. John’un bahçesinde karşılaştığı tuhaf bir adam, gölgesine karşılık ona hiç tükenmeyen altın dolu bir kese t
Bazen belli bir alanda ortaya atılan bir görüş baskın hale gelir, zaman içinde neredeyse tartışılmaz nitelik kazanır, sonraki kuşakların da eleştirel bir bakış getirmemesi sonucunda yegâne gerçeğe dö