“Hiçbiri, tüm o gecelerin içindeki büyülü 602. gece kadar altüst edici değildir.” Yazma eylemi üzerine düşünmeye devam eden Murat Gülsoy, bu kez Borges’in sözünü ettiği o büyülü gecenin izini sürerek
“Cemil Kavukçu’nun öyküleri akrabam olur. Kişilerinden, mekânlarından, dertlerinden, dillerinden. Nasıl olmasın?
Tek başına kişileri bile yeter. Her biriyle çocukluk, ergenlik, gençliklerinde tanışm
“Türkiye nasıl değişti? Bazı şeyler nasıl da hiç değişmemiş? Her şey başka türlü olabilir miydi? Ve tabii asıl soru: Biz buraya nereden geldik?”
Mirgün Cabas, 2001’in, Eski Türkiye’nin son yılının h
Yazmak, insanın tüm yaşamına yayılan bir etkinliktir. Evet, yaratıcı yazarlık atölyelerinde kimi teknikler irdelenir, birçok konu tartışılır... Böyle bir eğitimden geçenler yazma deneyimi kazanırlar;
Dünya çapında bir ikon statüsüne erişmiş olmasına karşın Kurosawa’nın hayat hikâyesi hâlâ bilinmezliğini korur. Bu açıdan bir tür Raşomon etkisiyle hayatın sanatı taklit ettiği söylenebilir. Bu kitap
Söylem, Söylen, Yazın, Türkiye’deki göstergebilim çalışmalarının öncüsü, yazar, eleştirmen, bilimadamı Tahsin Yücel için özenle hazırlanmış bir toplu çalışma, bir “armağan kitap”. Onun çalışmalarının
Erendiz Atasü titizlikle dokuduğu örüntüler arasındaki ilişkileri ve bunların ardında yatan anlamları izlemeye ve düşünmeye davet eder okurunu. Hem tek tek öyküleri ve romanları böyledir hem de ilk r
Türkiye’de, ekonomik gelişme ve büyümeyi sağlamak için en büyük koz olarak inşaat sektörü görüldü. Ancak bu sektörün sağlıklı ve kalıcı bir ekonomik büyüme yaratamadığına dair pek çok araştırma ve in