“İşte ben bunun hayalini kurdum Kemik Bey. Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmenin hayalini. Ruhun kasvetli, karanlık kuytularına biraz olsun güzellik katmak istedim. Bunu bir ekmek...
Sakin sakin kumandanın kırmızı düğmesine basıyorum. Susun, hepiniz susun lütfen. Ne halin varsa gör Cüneyt. Öpsün seni Zeki Müren.Küçük adımlarla balkona doğruyum... Bir sıçrayışta korkulukların...
Dünyada varoluşumun bu kadar sorunlu olacağını hiç tahmin etmezdim. Yirmi yaşında, kalıbı, rotası, adı gayet belli bir hayata yazılıydım. Otuz yaşına geldiğimdeyse, bin kapıdan kışlanmış bir tavuk ka
Okyanusu aşan uzun bir deniz yolculuğunun sonunda bir adamla bir çocuğun bulunduğu gemi karaya yanaşır. Çocuğun, yani David’in annesi kayıplara karışmıştır ve gemide tanıştığı Simon ona sahip çıkarak
Günübirlik yaşayan yoksul, sevecen bir genç adam, yavaş yavaş ve neredeyse kendiliğinden kurulan ama hiçbir zaman sonu belli olmayan dostluk ve aşk ilişkileri, kısa süren sevinçler, kolay kolay dışa
Nereden bakarsak bakalım, eleştirmenin bir sorumluluğu vardır ve bu sorumluluğun ağırlık merkezi, onun eserin tema ve biçim bütünselliğini kavramasında odaklanır.Yazar ve edebiyatçı Erendiz Atasü, Tü