Timbuktu, Amerikan edebiyatının en yaratıcı yazarlarından Paul Auster’ın en dokunaklı romanı belki de. Yazar, okuru Brooklyn’li evsiz barksız bir şair olan Willy ve onun can yoldaşı, sırdaşı Kemik Bey’le birlikte bir insanlık yolculuğuna çıkarıyor.
“Pek çok insanın köpek muamelesi gördüğü bu dünyada, Paul Auster bir köpeğin öyküsünü anlatmayı seçmiş. Bu kısa ve olağanüstü kitabı okurken Kemik Bey gibi düşünmemizi, duyumsamamızı, dahası hayal etmemizi sağlamış. Böylece kendi türümüzün dışına çıkarak kendimize yepyeni bir gözle, hayatımızı paylaştığımız bu sevecen ve yarı gizemli hayvanın gözünden bakmamıza olanak tanımış.”
Salman Rushdie
Timbuktu, Amerikan edebiyatının en yaratıcı yazarlarından Paul Auster’ın en dokunaklı romanı belki de. Yazar, okuru Brooklyn’li evsiz barksız bir şair olan Willy ve onun can yoldaşı, sırdaşı Kemik Bey’le birlikte bir insanlık yolculuğuna çıkarıyor.
“Pek çok insanın köpek muamelesi gördüğü bu dünyada, Paul Auster bir köpeğin öyküsünü anlatmayı seçmiş. Bu kısa ve olağanüstü kitabı okurken Kemik Bey gibi düşünmemizi, duyumsamamızı, dahası hayal etmemizi sağlamış. Böylece kendi türümüzün dışına çıkarak kendimize yepyeni bir gözle, hayatımızı paylaştığımız bu sevecen ve yarı gizemli hayvanın gözünden bakmamıza olanak tanımış.”
Salman Rushdie
Favorilere Eklendi
Favorilerime Git