“Düşünüyorum da, Odalarda l960’ta yayınlanan ilk biçimiyle de, bu son biçimiyle de bir serüven romanı değil, hem hiç değil. Roman, sürükleyiciliğini olayların şaşırtıcı akışından almıyor. Öyle okunup
“Ah o ilçe, o küçük kasaba, beni böylesine zavallı yapan orası değil miydi? Belki mayamda bozukluk vardı. Belki de ben gerçekten hasta yaratılmış bir adamdım. Ama hiç kuşkusuz beni hasta ve zavallı y
Bir oteli yönetmekle bir kurumu, geniş bir işletmeyi, bir ülkeyi yönetmek aynı şeydi aslında. İnsan kendini, olanaklarını tanımaya, gerçek sorumluluğun ne olduğunu anlamaya başlayınca bocalıyordu...
“Ben buranın en eskisiyim, çok gördüm böylelerini. Bir kat yukarıdaki kiracıya her uşaklığı yaparlar ama içlerinden birinin biletine amorti çıkacak olsa, herifi boğmadıkları kalır,” dedi. Sonra iyic
Peygamberin Son Beş Günü, sürekli bir bölünmenin öyküsü. Devrimci ozan Rahmi Sönmez, takma adıyla Peygamber, bir kış akşamı, Taksim Meydanı’nda, arkasından kimsenin gelmediğini bile bile, en önden gi