Kar üzerinde kan lekeleri, tek gözlü ceviz ağaçları, kuş doğuran karıncalar, kilise çanları, dile gelen kesikbaşlar, sokak ortasında inciri ikiye bölüp yiyen kadınlar, sıkı sıkıya kapalı naylon perde
Oraya nasıl gittiğimi ya da oradan nasıl döndüğümü bilmiyordum. Tek bildiğim, bir anda kendimi orada buluvermemdi. İnsanların yıkılan dünyalarından kaçıp sığındığı, her şeyden soyutlanmış bir zamanda
Hazır yanıtların değil soruların yazarı olmayı seçen Murat Gülsoy, Sevgilinin Geciken Ölümü’nde aşkın büyübozumuna kalkışıyor. Bu Kitabı Çalın’dan tanıdığımız gazeteci Cem, bitkisel hayata girmiş ola
İçeri girmez miydiniz, diyor. Yüzünde yarım bir gülümseme. Onu bütüne mi tamamlasa yoksa yüzüne daha başka bir ifade mi oturtsa, karar veremiyor. Daha üzgün görünebilir belki ya da daha öfkeli. Bu du
Yoruluyorsun. İkinci tekil şahısta düşünmekten yoruluyorsun, ama ben demenin yol açacağı duygusal tepkimeleri de kaldıramayacağını çok iyi biliyorsun. Acaba birkaç benlik daha yaratabilir misin? Bunu