Mecburiyet
Kitap Açıklaması
Devriye gezen bir atlının ormandaki yeşil çalılıklar arasından soğuk bir çelik namlunun gizlice kendisine doğrultulduğunu ve içindeki küçücük bir kurşunun, kendi derisinin altındaki karanlığa girmek istediğini hissetmesi gibi, o da bu mektubun bir yerlerden geleceğini hissetmişti. O halde kendini savunmak, geceler boyu düşüncelerini küçük hesaplarla doldurmak boşunaydı: İşte ona ulaşmışlardı. At taciri gibi kollarındaki kasları yoklayan bir askerî doktorun önünde çırılçıplak, soğuktan ve tiksintiden titreyerek dikilmesinin, bu aşağılanmada dönemin insan onursuzluğunu ve Avrupa’nın içine düştüğü esareti bulmasının üzerinden taş çatlasa sekiz ay geçmişti.
Mecburiyet
Kitap Açıklaması
Devriye gezen bir atlının ormandaki yeşil çalılıklar arasından soğuk bir çelik namlunun gizlice kendisine doğrultulduğunu ve içindeki küçücük bir kurşunun, kendi derisinin altındaki karanlığa girmek istediğini hissetmesi gibi, o da bu mektubun bir yerlerden geleceğini hissetmişti. O halde kendini savunmak, geceler boyu düşüncelerini küçük hesaplarla doldurmak boşunaydı: İşte ona ulaşmışlardı. At taciri gibi kollarındaki kasları yoklayan bir askerî doktorun önünde çırılçıplak, soğuktan ve tiksintiden titreyerek dikilmesinin, bu aşağılanmada dönemin insan onursuzluğunu ve Avrupa’nın içine düştüğü esareti bulmasının üzerinden taş çatlasa sekiz ay geçmişti.