Ey kari! Şık’ın bu cehaletini, bu belahatını romancının hayalhanesinde vücut bulmuş bir mübalağa olarak telakki etmeyiniz. Ben bu satırları sırf hayalimden yazmıyorum. Modelim görüp işittiğim hakikat
Ey okur! Şık’ın bu cehaletini, bu eblehliğini romancının hayal gücünde vücut bulmuş bir mübalağa olarak kabul etmeyiniz. Ben bu satırları sırf hayalimden yazmıyorum. Modelim görüp işittiğim hakikatle
Bir müddetten beri bende garip ve müziç bir ihtiyaç doğmuştur: Kendi kendimi müşahede altına almak! (...) İşte ben kendimi öğrenmeye koyuldum ve sizi temin ederim ki bu pek de kolay ve bilhassa hoş b
Gérard’ın araştırma yapmak için geldiği Quartfourche Şatosu, genç adamı romantik bir serüvene davet eder. Şatonun küçük sakini Casimir, geçmişe açılan bir kapının anahtarıdır. Gérard, çocuğun annesin
Mavi, bir özel dedektif. Müşterisi Beyaz için Turuncu Cadde’de oturan Siyah’ı izleyip hakkında ayrıntılı rapor yazmaya çalışıyor. İnsanların sadece renklerle var olduğu, kimin gerçek, kimin hayal ürü
Yekta Kopan, 2000 yılında yayımladığı ilk kitabı Fildişi Karası’nda öykücülüğünün hemen tüm ana çizgilerini ortaya koymuştu: yalın, pırıl pırıl bir Türkçe, ince, duyarlı bir ruh hali ve olay örgüsünü