Aşk ve unutuş günleri geliyor bazen de, bir anılar ve düşler demetinin beni kendine bağlayan bir özeti gibi.
İdil günleri geliyor ve unuttuğumu hatırlıyorum. Bir ara sevilmiş ve sevmiş olma haccına
Hanım Ana’nın ölümlü olduğu, Peder Antonio Isabel’in ileri yaşından gelen sezgilerinin dürtüsüyle sürekli uyarılmış olan bizzat Hanım Ana’nın ve kalabalık aile bireylerinin dışında, hiç kimsenin aklı
“Yüzyıllık Yalnızlık’ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli kocaman bir evde, toprak yiyen...