Buzdan bir kütle, mumyadan bir heykel gibi izledim kaderimi. Babam yanımda olsa bir tokat atar kendime getirirdi beni.Çocukluk düşlerinden yapılmış bir evin gölgeleri içinde babanın hayaletiyle...
Sakin sakin kumandanın kırmızı düğmesine basıyorum. Susun, hepiniz susun lütfen. Ne halin varsa gör Cüneyt. Öpsün seni Zeki Müren.Küçük adımlarla balkona doğruyum... Bir sıçrayışta korkulukların...
Denizler Dört Duvar, bir ilk kitap. Ama gerçekte, öykücülüğü uzun yıllar denemiş, büyük öykücüleri okuyup özümsemiş ve sonunda yazmaya karar vermiş bir yazarla karşı karşıyayız. Ayşe Sarısayın öyküle
Güneşin altında her şey dolu gibi, ama içi boş; her şey yeni gibi ama eskimiş; bir umut var gibi ama elimizin uzanmadığı bir yerde; bazı yaşayanlar kayıp, bazı ölenler henüz gitmemiş. Bir yanlışlık v
İki sayfa arasına bir reyhan yaprağı koyuyorum. Masalın ilk harfidir bu. Çünkü dev bir orman kuracağım onun altına. Okuduğun ilk satır, sabah güneşinin vurduğu buğulu bir patikaya götürecek seni. Ağa
Gözlerimizi kimsenin gelmeyeceğini bildiğimiz alacakaranlık yola dikmiş bekliyoruz. Akşam. Güneşin hükmü artık hiçbir yerde geçmiyor. Gölgeler uzun ve koyu. Kuytular gitgide daha serin. Acıkmış kedil
Osman Şahin, bugüne değin yazdığı öykülerin fonunu kırsal kesimle oluşturdu. Ama fon ne olursa olsun, onu ilgilendiren insanın kendisiydi. Öç duygusu, şiddet, ölüm, korku, aşk, tutku, cinsellik, kadı