Pekin'de Sonbahar
Kitap Açıklaması
Boris Vian, nevi şahsına münhasır bir yazardır. Dolayısıyla eserleri de “farklı”dır. Asuman Kafaoğlu-Büke, Yazın Sanatı adlı denemesinde Vian’ın yazım anlayışını şöyle anlatır:
“Vian’ın romanlarında düşgücünün sınırları zorlanır: İçkiler başka hazırlanır, yemekler başka yapılır, alışveriş bile tersine döner, alıcı ile satıcı arasındaki pazarlık tersine gelişir, satıcı fiyatı düşürürken alıcı yükseltmeye çalışır. Evde yaşayan fareler evin en sevilen kişiliklerinden biri olur; ev, mobilyalar, arabalar ruhları olan varlıklar gibi durumlardan etkilenir, roman kahramanlarının ruh hallerini yansıtırlar. Gerçeküstü romanın belki de en ayırt edici özelliği abartılmış anlatımında yatar. Varlıklılar, içinde atların koşturacağı aşırı büyük evlerde, yoksullar da kafeslerde yaşarlar; güzeller olağanüstü güzel, çirkinlerse mutlaka tüm simetri kurallarını altüst ederler.”
Boris Vian, Pekin’de Sonbahar’ı yirmi altı yaşındayken üç ayda yazdı. Roman, önceden belirlenmiş bir çizgiyi izlemez; hızlı, özgürce ve çok ustaca yazılmıştır. Sözcüklere anlamlar yükler, böylece onun sözcükleri beklediğimizin ötesinde pek çok durumu da tanımlar bir nitelik kazanır. Romandaki anlam belirsizliklerini, yazar bile isteye yaratır; zaman zaman bazı ipuçları verirse de, bunları okuru biraz daha şaşırtmak için yapar. Pekin’de Sonbahar, Boris Vian’ın daha önce ve sonra yazdığı romanların ortasında yer alan bir mola, patlayan bir kahkaha gibidir.