Norveç’in en kuzeyinde, uçsuz bucaksız bir ormanın kıyısında, derme çatma bir kulübe kiralayıp burada sadık köpeği Ezop’la dinlenmeyi uman Teğmen Thomas Glahn günlerini tam da istediği gibi geçirmeye başlar. Ava çıkarak, balık tutarak, vahşi doğayla ahenk içinde münzevi bir yaşam süren bu genç adamın basit hayatı, yörenin en varlıklı adamlarından birinin kızı olan Edvarda’yla tanışınca tümden değişecektir.
Açlık’tan dört yıl sonra yayımlanan ve Hamsun'un en ünlü romanlarından biri olan Pan büyüleyici ve yıkıcı bir aşk hikâyesi olmasının yanı sıra doğaya adanmış müthiş bir doğa övgüsü.
“Benim kuşağımın Dickens’ı, Knut Hamsun’dur.”
Henry Miller
Norveç’in en kuzeyinde, uçsuz bucaksız bir ormanın kıyısında, derme çatma bir kulübe kiralayıp burada sadık köpeği Ezop’la dinlenmeyi uman Teğmen Thomas Glahn günlerini tam da istediği gibi geçirmeye başlar. Ava çıkarak, balık tutarak, vahşi doğayla ahenk içinde münzevi bir yaşam süren bu genç adamın basit hayatı, yörenin en varlıklı adamlarından birinin kızı olan Edvarda’yla tanışınca tümden değişecektir.
Açlık’tan dört yıl sonra yayımlanan ve Hamsun'un en ünlü romanlarından biri olan Pan büyüleyici ve yıkıcı bir aşk hikâyesi olmasının yanı sıra doğaya adanmış müthiş bir doğa övgüsü.
“Benim kuşağımın Dickens’ı, Knut Hamsun’dur.”
Henry Miller
Favorilere Eklendi
Favorilerime Git