Küçük fare, yattığı yerde bir oraya dönüyordu bir buraya. Karnı öyle bir gurulduyordu ki... Kiler olarak kullandığı kovuğu, en az midesi kadar boştu. Baktı ki uyuyamıyor...
İki uzak şato, kaba bir papağan,sihirli bir su birikintisi ve düşlerinin peşindeki iki prenses...Bu iki prenses, mutluluğu uzak diyarlardabulacaklarını sanıyor. Çoook uzaklara gittiklerinde...
Sana söyleyeceğim çok şey var.
Çok ama çok şey.
Sana her şeyi anlatmalıyım.
Başından sonuna dek.
Bologna Ragazzi Ödülü’ne değer görülen “Küçüğüm”, zamanın geçişi hakkında, sevgi hakkında ve yaşam dö