Yangın mevsimi Hamburg’u sardığında, şehir, yalnızca fiziksel bir yıkımın değil, derin bir tarihî ve kişisel dönüşümün de eşiğindedir. İlk soğuklardan kaçan insanlar, çareyi bir kitabevine sığınmakta, tütün kokan rafların arasında kendilerine dair bir şeyler aramakta bulurlar. Çok uzakta olmayan bir yerde, birbirini tanımayan bir grup insan, her pazartesi aynı saatte, seçtikleri kitaplardan bölümler okumak için bir araya gelir.
Bir gün, okuma ritüelinin katılımcılarından biri, izini kaybettiren bir yazarın birkaç romanını yanında getirir. Kitapların gizemli yazarı, onları 1943 Hamburg’unun yıkıntılarının, bombardıman uçaklarının yol açtığı ateş fırtınalarının, yeraltı sığınaklarına mahkûm, dehşetin her türlüsünü tatmış hayatların ortasına götürür. Bu hayatlardan birinde vücut bulan çocuk, yıllar sonra kendi hikâyesinin tüm parçalarını toplamaya ve gerçekten kim olduğunu anlamaya karar verecektir. Sefalet ve çaresizliğin acı yüzü ve aralarında Roosevelt, Churchill ve Hitler’in de bulunduğu hayaletler, onun sözcüklerinde yeniden hayat bulur.
Unutmanın coğrafyası, belleğin anatomik bir haritası ve bir katliamın edebî kaydı niteliğindeki Hamburg, kurgu ile gerçeklik, kâbus ile hayaller arasında, açlıktan kesilen seslerin, öfkeden yıpranmış bedenlerin ve kül olmuş anıların tam ortasında heybetli bir anıt gibi yükseliyor.
Yangın mevsimi Hamburg’u sardığında, şehir, yalnızca fiziksel bir yıkımın değil, derin bir tarihî ve kişisel dönüşümün de eşiğindedir. İlk soğuklardan kaçan insanlar, çareyi bir kitabevine sığınmakta, tütün kokan rafların arasında kendilerine dair bir şeyler aramakta bulurlar. Çok uzakta olmayan bir yerde, birbirini tanımayan bir grup insan, her pazartesi aynı saatte, seçtikleri kitaplardan bölümler okumak için bir araya gelir.
Bir gün, okuma ritüelinin katılımcılarından biri, izini kaybettiren bir yazarın birkaç romanını yanında getirir. Kitapların gizemli yazarı, onları 1943 Hamburg’unun yıkıntılarının, bombardıman uçaklarının yol açtığı ateş fırtınalarının, yeraltı sığınaklarına mahkûm, dehşetin her türlüsünü tatmış hayatların ortasına götürür. Bu hayatlardan birinde vücut bulan çocuk, yıllar sonra kendi hikâyesinin tüm parçalarını toplamaya ve gerçekten kim olduğunu anlamaya karar verecektir. Sefalet ve çaresizliğin acı yüzü ve aralarında Roosevelt, Churchill ve Hitler’in de bulunduğu hayaletler, onun sözcüklerinde yeniden hayat bulur.
Unutmanın coğrafyası, belleğin anatomik bir haritası ve bir katliamın edebî kaydı niteliğindeki Hamburg, kurgu ile gerçeklik, kâbus ile hayaller arasında, açlıktan kesilen seslerin, öfkeden yıpranmış bedenlerin ve kül olmuş anıların tam ortasında heybetli bir anıt gibi yükseliyor.
Favorilere Eklendi
Favorilerime Git