“Bizim mahallede kimse kimseyle yüzleşmezdi. Yüzleşmenin samimiyetinin kaldırılabileceği bir ilişki tarzı yoktu. O sadece aile içinde olur ve orada kalırdı. Komşuculukta herkes edebiyle davranır, edebiyle konuşurdu. Aslında annem söylentilere inanıyor, Reyhan Teyze de bunu biliyor, annem de onun bunu bildiğini biliyordu. Dahası, Reyhan Teyze, bu söylentilerin doğru olduğunu da biliyordu. Ama tüm bunları itiraf ettikleri anda, geriye dönüş yoktu. Birbirlerinin yüzüne hâlâ bakabilmek istiyorlarsa, bu konuyu samimiyetle konuşmaları mümkün değildi. Reyhan Teyze’nin çıkışı cüretliydi ama yüzleşme isteği değildi. Çünkü söylentinin inanılır olmadığını ima ediyordu. Sadece, yalnızlaştırılmak istemediğini, bu oyunu kuralına göre oynayacağını söylemeye çalışıyordu.”
Filedelfiya Hikâyeleri, aynı mahallede dönüp dolaşan, karakterlerin her birini bir diğerine büyük bir ustalıkla teyelleyen, hayatları zamanla iç içe geçen insanların hikâyesini gün yüzüne çıkarıyor. Büyüme mücadelesi verenler, sırrını kimseyle paylaşamayanlar, gözünü komşu evden alamayanlar, ilk aşk heyecanıyla başı dönenler ve bir baltaya sap olamayanlar bu hikâyelerde bir araya geliyor.
Yeşim Erdem, ilk kitabı Filedelfiya Hikâyeleri’nde topluma farklı bir gözle bakarken usul usul akan, her bir karakterine büyük bir dürüstlükle yaklaşan, herkesi anlamaya çalışan usta işi bir metin çıkarıyor ortaya.
“Bizim mahallede kimse kimseyle yüzleşmezdi. Yüzleşmenin samimiyetinin kaldırılabileceği bir ilişki tarzı yoktu. O sadece aile içinde olur ve orada kalırdı. Komşuculukta herkes edebiyle davranır, edebiyle konuşurdu. Aslında annem söylentilere inanıyor, Reyhan Teyze de bunu biliyor, annem de onun bunu bildiğini biliyordu. Dahası, Reyhan Teyze, bu söylentilerin doğru olduğunu da biliyordu. Ama tüm bunları itiraf ettikleri anda, geriye dönüş yoktu. Birbirlerinin yüzüne hâlâ bakabilmek istiyorlarsa, bu konuyu samimiyetle konuşmaları mümkün değildi. Reyhan Teyze’nin çıkışı cüretliydi ama yüzleşme isteği değildi. Çünkü söylentinin inanılır olmadığını ima ediyordu. Sadece, yalnızlaştırılmak istemediğini, bu oyunu kuralına göre oynayacağını söylemeye çalışıyordu.”
Filedelfiya Hikâyeleri, aynı mahallede dönüp dolaşan, karakterlerin her birini bir diğerine büyük bir ustalıkla teyelleyen, hayatları zamanla iç içe geçen insanların hikâyesini gün yüzüne çıkarıyor. Büyüme mücadelesi verenler, sırrını kimseyle paylaşamayanlar, gözünü komşu evden alamayanlar, ilk aşk heyecanıyla başı dönenler ve bir baltaya sap olamayanlar bu hikâyelerde bir araya geliyor.
Yeşim Erdem, ilk kitabı Filedelfiya Hikâyeleri’nde topluma farklı bir gözle bakarken usul usul akan, her bir karakterine büyük bir dürüstlükle yaklaşan, herkesi anlamaya çalışan usta işi bir metin çıkarıyor ortaya.
Favorilere Eklendi
Favorilerime Git