Evinize ilk defa gelen, heybetli kütüphanenizi görüp de size, “Hepsini okudunuz mu?” diye sormaktan daha iyi bir şey bulamayan birine verilebilecek birçok cevap biliyorum. Dostlarımdan biri şöyle...
“Yedi Ses, kendi köklerinden yola çıkarak evrensel bir edebiyatın peşine düşen, kendi uygarlıklarının derin geleneklerinde gezinmekle yetinmeyip insan ruhunun kuytularına uzanan, ama hiçbiri birbirin
XX. yüzyılın en etkili düşünürlerinden Jean-Paul Sartre’ın gözüpek yaşamının öyküsü Sözcükler, çoğu kez Jean-Jacques Rousseau’nun İtiraflar’ıyla kıyaslanmıştır. Sartre’ın 59 yaşında kaleme aldığı ve
Tohum Ölmezse, André Gide’in özyaşamöyküsünü anlattığı bir eser. Birinci bölümde yazar Paris’teki çocukluğunu, devamsızlıkla geçen okul yıllarını, arkadaş ve öğretmenlerini, ailesini, ilk yazı deneme
Dünün Dünyası, Viyanalı yazar Stefan Zweig’ın Avrupa’ya vedasıdır. Bütün değerleri ve idealleriyle Avrupa’nın çöküşüne tanıklık eden bir Avrupalının, Stefan Zweig’ın anıları canlanır Dünün Dünyası’nd
Seksen yaşında olduğumun kuşkusuz farkındayım. Her an ölebileceğimi umuyorum ama yaşamayı sürdürmekten, hayal kurmak benim işim olduğuna göre hayal kurmayı sürdürmekten başka ne gelir elimden? Durmad
“O yıllar, delik bir keseden düşen metelikler gibi hayatımdan çıkıp gitti, şimdi onları toparlamaya boşuna uğraşıyorum.”
2002 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Imre Kertész’in, dostu ve editörü Zoltán Haf
PETER HANDKE, 1942’de Avusturya’nın Griffen kentinde doğdu. İlk önemli oyunu İzleyiciyi Kızdırma (1966), alışılmış kalıplara aykırı bir oyun yazarı olarak dikkat çekmesini sağladı.