Çılgın Bir İhtiyarın Güncesi Kitap Açıklaması
Geçen gün hastanede tomografi çektirdiğim zaman kanser olabilir dediklerinde bizim hanım ve hemşirenin yüzü sapsarı olmuş gibiydi, ama ben hiç oralı olmadım.
Bu kadar sakin olmama kendim de şaşırdım.
Uzun mu uzun yıllar süren ömrüm böylece bitiyor demek ki,
diye bir parça rahatladım hatta. Kısacası, bu dünyaya çivi çakma gibi bir niyetim yok ama yaşadığım müddetçe karşı cinsin cazibesine kapılmadan da edemiyorum.
Bu duygum öleceğim dakikaya kadar sürecek herhalde.
Tokyolu aile reisi Utsugi seksenine merdiven dayamıştır.
Yaşlılık yıllarındaki ihtiyarın, etrafında pervane olan eşini, çocuklarını, bakıcılarını görecek gözü yoktur.
Saplantı haline getirdiği gelini Satsuko’nunsa bir dediğini
iki etmez. Yaşlanan bedenine, yakasını bırakmayan sağlık sorunlarına ve her gün daha da yaklaşan ölüme rağmen
aksatmadan tuttuğu güncesinde ihtiraslarını, duygularını hüzünlü bir ironiyle kaydeder.
Çılgın Bir İhtiyarın Güncesi, Tanizaki’nin yaşlılık yıllarını duru ve mizah dolu bir kalemle ele aldığı bir varoluş trajikomedisi.
“Modern Japon edebiyatının bu büyük ustasıyla okurlar mutlaka tanışmalı.”
Anthony Burgess
Geçen gün hastanede tomografi çektirdiğim zaman kanser olabilir dediklerinde bizim hanım ve hemşirenin yüzü sapsarı olmuş gibiydi, ama ben hiç oralı olmadım.
Bu kadar sakin olmama kendim de şaşırdım
Bu gizemli altın kuş ne gündoğumunda ötüyor ne kanat çırpıyordu, kendinin bir kuş olduğunu unuttuğuna kuşku yoktu. Ancak onun uçmuyor olduğunu düşünmek de yanlıştı aslında. Diğer kuşlar gökyüzünde uç
Japon şiirinde kiraz çiçeklerine dair yüzlerce, binlerce şiir söylenmişti… Eskiler çiçeklerin açmasını sabırsızlıkla bekler… dalından düşüp giden çiçeklere hüzünlenirdi… defalarca, tekrar tekrar aynı
Eeyore, görmek denilen şey, hayal gücünü kullanarak objeleri algılamaktan başka bir şey değildir ki. Eeyore, senin göz sinirlerin düzgün çalışsaydı bile, hayvanları hayal etme isteğin olmadıktan sonr
İkinci Dünya Savaşı arifesinden savaş sonrasına, Japonya’ya özgü niteliklerin birer birer yok olmaya başladığı yıllara kadar uzanan Şafak Tapınağı, Yukio Mişima’nın başyapıtı sayılan Bereket Denizi d
Bereket Denizi dörtlemesinin ikinci kitabı olan Kaçak Atlar, vatansever bir grubun hazırladığı ayaklanmayı anlatıyor. Değişen toplumsal düzenin kafa karışıklığı yarattığı ve siyasi otoriteye şiddet e
Bereket Denizi dörtlemesi, Bir Maskenin İtirafları, Yaz Ortasında Ölüm, Denizi Yitiren Denizci gibi eserlerinden tanıdığımız Yukio Mişima, Dalgaların Sesi’nde farklı bir yönüyle çıkıyor okurun...
Meleğin Çürüyüşü, artık dünya edebiyatının en temel metinlerinden biri olarak kabul edilen Bereket Denizi’nin dördüncü ve son kitabı. 20. yüzyılın ilk yıllarında Bahar Karları’yla başlayan hikâye, 19
İpek, günümüz İtalyan edebiyatının büyük ustalarından Alessandro Baricco’nun, dünyanın dört bir yanındaki okuru fethetmiş olan romanı. Şiirimsi bir anlatımla insanın en büyük sorunlarından birini dil