Tek bir soru hayatımın merkezine yerleşmiş, tüm düşüncelerimi esir almış ve kendimle baş başa kaldığım her ânı işgal etmişti: Geçmişimden nasıl ve ne şekilde intikam alabilirdim? Her şeyi denedim.
Édouard Louis, doğup büyüdüğü, tüm bireylerini sanki aynı kadere mahkûm eden taşra kasabasındaki yoksulluk, ayrımcılık ve şiddetin ötesinde özgür bir yaşam kurmak zorunda hisseder kendini; bu yüzden bir keşif ve dönüşüm yolculuğuna çıkar. İsmini, yüzünü, konuşmasını, hareketlerini değiştirir; kendi oluşturduğu kimlikle yeniden doğar. Asla erişemeyeceğini düşündüğü bir dünyaya, egemenlerin dünyasına girmek için, o dünyanın bir parçası olabilmek için zihninin ve bedeninin tüm sınırlarını zorlar. Yaptığı her şey tek bir takıntı tarafından güdülenmektedir: Şiddete kurban gitmiş çocukluğunun intikamını almak için başka biri olmak.
Kendi kuşağının en önemli seslerinden biri olarak gösterilen Édouard Louis sadece kişisel bir macerayı, bir hayalin hikâyesini ya da “kendini kurtarış”ını anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda sınıf, güç ve eşitsizlikle bölünmüş bir toplumun canlı bir portresini çiziyor. Değişmek sosyal sınıf, dönüşüm ve geçmişi geride bırakmanın tehlikeleri üzerine otobiyografik bir roman.
Tek bir soru hayatımın merkezine yerleşmiş, tüm düşüncelerimi esir almış ve kendimle baş başa kaldığım her ânı işgal etmişti: Geçmişimden nasıl ve ne şekilde intikam alabilirdim? Her şeyi denedim.
Édouard Louis, doğup büyüdüğü, tüm bireylerini sanki aynı kadere mahkûm eden taşra kasabasındaki yoksulluk, ayrımcılık ve şiddetin ötesinde özgür bir yaşam kurmak zorunda hisseder kendini; bu yüzden bir keşif ve dönüşüm yolculuğuna çıkar. İsmini, yüzünü, konuşmasını, hareketlerini değiştirir; kendi oluşturduğu kimlikle yeniden doğar. Asla erişemeyeceğini düşündüğü bir dünyaya, egemenlerin dünyasına girmek için, o dünyanın bir parçası olabilmek için zihninin ve bedeninin tüm sınırlarını zorlar. Yaptığı her şey tek bir takıntı tarafından güdülenmektedir: Şiddete kurban gitmiş çocukluğunun intikamını almak için başka biri olmak.
Kendi kuşağının en önemli seslerinden biri olarak gösterilen Édouard Louis sadece kişisel bir macerayı, bir hayalin hikâyesini ya da “kendini kurtarış”ını anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda sınıf, güç ve eşitsizlikle bölünmüş bir toplumun canlı bir portresini çiziyor. Değişmek sosyal sınıf, dönüşüm ve geçmişi geride bırakmanın tehlikeleri üzerine otobiyografik bir roman.
Favorilere Eklendi
Favorilerime Git