Cebelitarık Âşıkları
Kitap Açıklaması
“Arkamızda deniz, önümüzde düşman! Ya zafere ya cennete!”
... diye haykırır ordusuna, efsanevi Arap komutan Tarık Bin Ziyad, Hispania’ya çıkıp gemilerini yaktıktan sonra. Ancak tarihin bu en büyük zaferlerinden birinin, bambaşka bir öyküsü daha vardır.
VIII. yüzyıl... Kadim Doğu Roma, Arap tehlikesiyle karşı karşıya. Emevi Halifesi El Velid, en büyük rüyası Konstantinopolis’i ele geçirmek için iki büyük komutanını, Emir Musa ve Tarık Bin Ziyad’ı görevlendirmiş. Ancak iki büyük askerin başka hayalleri de var. İktidar düşkünü Musa, İspanya’yı fethetme ve “Hz. Süleyman’ın Masası”nı ele geçirme rüyaları görüyor. Tarihin en ünlü komutanlarından Tarık Bin Ziyad da İspanya’yı fethetmek için yanıp tutuşuyor, ama askerî hırsları ve İslam’ı yayma arzusu kadar, Septe Prensesi Florinda’ya olan aşkının da etkisiyle.
O Florinda ki, Arapların baş belası Carvaların kraliçesi Kâhine’nin kızıdır. Kimilerine göre annesi gibi şehvetli bir cadı, kimilerine göre ülkesi için kendini feda eden bir azize, kimilerine göreyse iflah olmaz bir âşıktır...
Akdeniz’in kaderi, bu iki büyük komutan arasındaki çekişmenin sonucuna bağlı olacaktır.
Cebelitarık Âşıkları, çılgın imparatorları, gözünü kocaman kıtalara dikmiş komutanları, dünya haritasını yeniden çizen savaşları, entrikaları ve iki insan arasındaki, tarihe yön vermiş şehvet dolu aşkı anlatıyor.