Arşivden

Cemil Kavukçu

Kapaksız

Canım çok sıkılıyor, dedim. Benim de öyle, dedi. Onun da canı sıkılıyormuş demek ki; ama eminim, başını sertçe çevirip yoluna devam ederken daha çok sıkılacak. Birlikte yürüsek mi, dedim. Birlikt
Ürün Tükendi

Muzaffer Kale

Karton Kapak

Bazı düşünceler küçük şimşeklere benzer, yanıp sönmeler halinde ilerliyor. Örneğin ayrılık düşüncesinin sarı olması gibi… Sapsarı bir evin sarı perdeleri var. Aklın sarı çalışıyor. ‘‘Seni asla unut
Ürün Tükendi

Muzaffer Kale

Karton Kapak

Yankılanarak dönüyor sesim. Deniz serin ve berrak. Yalnızca başım suyun dışında, bedenim suyun oyunlarına uyarak, dağılıp toplanıyor. Kalbimin pompaladığı kanın sesi kulaklarımda kabarıyor. Nereye ka
Ürün Tükendi

Sine Ergün

Karton Kapak

Konuştu, Burası tekin değil, dedi. Ses tonu görünüşünden beklenmeyecek kadar toktu, konuşması düzgündü, hoş bile denebilirdi. Yanıt vermedim, yürümeye devam ettim. Burası tekin değil, dedi yine, Evet
Ürün Tükendi

Sine Ergün

Karton Kapak

Bir birbirlerine, bir önlerine bakıyorlardı, kimse konuşmaya başlamıyordu. İnanır mısınız, kalbim güm güm atıyordu. Benim de. Yakınlarda bir otel var, gidelim mi, dedi adam, yok artık, dedim, adam hı
Ürün Tükendi
Arşivden

Faruk Duman

Karton Kapak

Derenin kenarında sazlar vardı. Uçurtma mevsi­min­de koşardık. Ağabeyim öğretmişti, sazlar tehlikelidir. Kırmaya çalışırken dikkatli olmalıdır. İnsanın elini keser. Parmağın ucundan koyu, iştahlı bir
Ürün Tükendi
Arşivden

Faruk Duman

Karton Kapak

Atın yeleleri sevgilimin saçlarına karışırdı. Bir su gibi akardı. Sevgilimi ikinci görüşüm derede olmuştu. Yıkanıyordu. Kayalıklardan akan suyun altına girmiş, köpükler içinde yitmişti. On altısında
Ürün Tükendi
Arşivden

Seray Şahiner

Karton Kapak

“Genç, çok genç bir öykücü Seray Şahiner. Sait Faik, yaş kemale ermişken bile kendisine ‘genç hikâyeci’ diyenlere öfkelenirmiş. Bunda bir ‘sen daha toysun’ tavrı gördüğü için. Seray Şahiner, daha ilk
Ürün Tükendi
Arşivden

Behçet Çelik

Karton Kapak

Hele bir varalım, dengimizi, bohçamızı çözelim, pılımızı pırtımızı saçalım, ayaklarımızı pabuçlarımızdan çıkartıp uzatalım; bir süre daha gövdeden kopmuş kertenkele kuyruğu gibi titreyeceğimizi bilse
Ürün Tükendi
Arşivden

Seray Şahiner

Karton Kapak

Bir adamı onun hem annesi, hem sevgilisi, hem metresi, hem en yakın arkadaşı, hem kızı, hem de inşallah karısı olabileceğine inandırmak; işte asıl kadınlık buydu Ayşe’ye göre. Mehmet’i başka kadınlar
Ürün Tükendi
Arşivden

Berna Durmaz

Karton Kapak

Kadın, giderek bir kara taşa dönüşmüş oturduğu yerde. Şuncacık kadın ağırından bir taşa dönüşmüş. Parlağından, sünger gibi deliklisinden. Göz diye yüzüne iki kara delik gelmiş de öyle bakıp duruyor..
Ürün Tükendi
Arşivden

Behçet Çelik

Karton Kapak

Savaş mavaş değil dostum, apaçık yeryüzünden silmeye azmetmişler. Dertleri de din falan değil, hâkimiyet, güç kazanmak... Güç işte, Allah’ın belası güç! Bir gün nasılsa durulur ortalık, sakinleşir. Ö
Ürün Tükendi
Arşivden

Berna Durmaz

Karton Kapak

Berna Durmaz, özellikle kasaba ve kenar mahallelerden insanları, onların konuşma diline yakın bir anlatımla, kendi özgün dilini de oluşturarak yazan bir öykücü. Yoksul kadınlarla çocukları, emeğiyle
Ürün Tükendi
Arşivden

Faruk Duman

Karton Kapak

Ocak birden köpürmeye başlamış, oturup Vahşetin Çağrısı’nı okuduğum ağır kadife koltuk kıvılcım içinde kalmıştı. Etrafa yayılan küle aldırmamış, kitabı küçük çalışma masamın üstüne bırakarak kalkıp p
Ürün Tükendi
Arşivden

Berna Durmaz

Karton Kapak

Berna Durmaz, ilk kitabı Tepedeki Kadın’la okurlardan da, edebiyat dünyasından da büyük ilgi görmüştü. Yeni kitabı Bir Hal Var Sende’yle ustalaşmaya giden yolda çok yol aldığını gösteriyor okurlarına
Ürün Tükendi
Arşivden

Berna Durmaz

Karton Kapak

Berna Durmaz, ilk kitabı Tepedeki Kadın’la Can Yayınları’nda. Dur­maz’ın öyküleri edebiyatımızın geleneklerine bağlanırken kendine öz­gü tatlar da içeriyor. Tepedeki Kadın’da yer alan öykülerin sağla
Ürün Tükendi
Arşivden

Seray Şahiner

Karton Kapak

Ürün Tükendi
Arşivden

Behçet Çelik

Karton Kapak

Behçet Çelik’in 2008 Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazanan kitabı Gün Ortasında Arzu’da on sekiz öykü yer alıyor. Günümüz insanının içdünyasına, başkalarıyla girdiği ilişkilerdeki anlık gerginliklere,
Ürün Tükendi
Arşivden

Behçet Çelik

Karton Kapak

“Denize kaçmıştım. O kocaman suya sığınmıştım. Gecenin bir vakti. Kıyı tehlikeliydi, başka zaman olsa dünyada inmezdim bir başıma. Denizse güvenliydi o gece. Ardımdan gelir sanmıştım. En azından koru
Ürün Tükendi
Arşivden

Behçet Çelik

Karton Kapak

Herkes Kadar’daki öyküler gücünü yalınlığından alıyor. Yüksek sesle konuşmuyor kahramanlar; dışarıdaki dünyadan kaçmak için değil, ken­di içdünyalarına bakarak yaşananı daha derinden anlamak, kavrama
Ürün Tükendi
Arşivden

Behçet Çelik

Karton Kapak

Yarattığı kendine özgü öykü dünyasıyla Behçet Çelik, son dönem edebiyatımızın önemli isimlerinden biri.“Bu sokaklar benim değil. Benim değil bu içime, dışıma, gözlüğüme, ellerime, tam adım atacağım y
Ürün Tükendi
Arşivden

Behçet Çelik

Karton Kapak

Onu özlediğim için aradığımı sanmış olmalı. Özlemedim diyemem, ama özlediğim o mu, bundan emin değilim. O kitabı geçen akşam elime almasaydım, onu aramak aklıma gelmezdi. Boş gözlerle kitaplığa bakıy
Ürün Tükendi
Arşivden

Faruk Duman

Karton Kapak

Efendim böyle oldukta bu Kerim bu Ali’nin gözünü alarak, ey göz, var söyle, seni sahibine götüreyim, dedi. Böylece sokaklardan birine girip birinden çıkarak göz elde, şehrin arka mahallelerine vardı.
Ürün Tükendi
Arşivden

Seray Şahiner

Karton Kapak

“Genç, çok genç bir öykücü Seray Şahiner. Sait Faik, yaş kemale ermişken bile kendisine ‘genç hikâyeci’ diyenlere öfkelenirmiş. Bunda bir ‘Sen daha toysun,’ tavrı gördüğü için. Seray Şahiner, daha il
Ürün Tükendi
Arşivden

Faruk Duman

Karton Kapak

"Yola çıktığında yağmur yağıyordu, su iplikleri vardı pencerede. Epey bir zaman sürdü yağmur, evleri gördün, saçak altlarına sığınmışları. Ağaçların harekete geçişini. Sonra, obur otobüs, yiyip bitir
Ürün Tükendi
Arşivden

Faruk Duman

Karton Kapak

Annem, ah annem, kırılgan nar tanelerine benzetirdi beni. Nar şerbetine. Düğününe onun düğünü de öyleydi, binlerce nar tanesi doluvermişti meydana. Gece vaktiydi. Geceye meydan okumaydı. Söylenenlere
Ürün Tükendi