Anton Çehov Kimdir?

Anton Çehov, 1860’ta, Taganrog’da, küçük bir taşra bakkalının oğlu olarak dünyaya geldi. Yunan ve Latin klasiklerini temel alan bir öğrenim gördü. 1879’da Moskova Tıp Fakültesi’ne girdi. 1884’te çeşitli hastanelerde görev almaya başladı.

Bukalemun başlıklı ilk öykü kitabı aynı yıl yayımlandı. Bu dönemde kısa oyunlar da yazdı ve İvanov (1887) adlı oyunuyla dram tekniği alanında Rus tiyatrosuna büyük yenilikler getirdi. Alacakaranlık adlı öykü kitabıyla Puşkin Ödülü’nü kazandı. Bozkır (1888) başlıklı uzun öyküsüyle büyük bir yazar olarak tanındı. Vanya Dayı (1897), Üç Kız Kardeş (1900), Vişne Bahçesi (1903) gibi büyük oyunlarını hayatının son yıllarında yarattı.

1904’te, eşi ünlü tiyatro oyuncusu Olga Knipper’le gittiği Badenweiler’da ölen Çehov, çarlık dönemindeki siyasi çıkmazları, basit insan yaşantılarını büyüteç altına almaktaki ustalığı, Tolstoy’u hayran bırakan yalın ve ölçülü biçemi, gelenekselliği aşan anlatım biçimiyle dünya edebiyatının ustaları arasına katıldı.

Anton Çehov Başlıca Yapıtları

• Sıra Dışı Bir Adam ve Diğer Öyküler, 2005
• Doktor Çehov’dan Öyküler, 2018
• Sayfiyede, 2010
• Öylesine Bir Hikâye, 2019
• Altıncı Koğuş, 2019
• Kara Keşiş, 2021

Anton Çehov Sözleri ve Alıntıları

• "Hayata karşı ilk küskünlüğümüz; yanımızda sandığımız kişileri karşımızda görmemizle başlar." – Anton Çehov / Altıncı Koğuş
• “Sevmeden evlenmek, inanmadan ibadet etmek gibi alçakça bir iştir.” – Anton Çehov / Altıncı Koğuş
• “Yalan kadar insanı alçaltan bir şey yoktur.” – Anton Çehov / Altıncı Koğuş
• “Kitaplarınız bana akıl ve hikmet öğrettiler. İnsanlığın yorulmaz beyninin yüzyıllardan beri yarattığı ne varsa kafamda sıkışıp küçücük bir yumak haline geldi. Hepinizden daha çok bildiğimi biliyorum.” – Anton Çehov / Sayfiyede
• "Saatlerce, hatta günlerce resmi işlerde zihin yormak, hep bir yönde düşünmek zorunda olan kimseler için böyle başıboş, ev hayatıyla ilgili düşünceler bir çeşit dinginlik bir çeşit rahatlıktır." – Anton Çehov / Sayfiyede
• "Toplum yaşamının yasası bu herhalde. Fenalık ne kadar anlaşılmazsa, onunla o kadar sert ve amansız savaşılır." – Anton Çehov / Sayfiyede
• “Ona göre her şey ya bembeyaz ya da kapkaraydı, ara renkler yoktu. İşte bu yüzden insanları ikiye ayırırdı: Namuslular ile alçaklar, ortası yoktu bunun.” – Anton Çehov / Altıncı Koğuş