Yaşadığı uygunsuz gönül ilişkisi yüzünden ailesi tarafından New York’a, zengin dayısının yanına gönderilen on altı yaşındaki Karl Rossmann, bu büyülü fırsatlar ülkesinde her türden insanla tanışarak kendini pikaresk maceralardan oluşan bir silsilenin içinde bulur.
İlk kez 1927’de Kafka’nın ölümünden üç yıl sonra yayımlanan, iyimser tutumu ve mizahi yönüyle Dava ve Şato’dan belirgin ölçüde ayrılan bu eser, aynı zamanda yazarın ilk romanı olma özelliğini taşıyor.
Yaşadığı uygunsuz gönül ilişkisi yüzünden ailesi tarafından New York’a, zengin dayısının yanına gönderilen on altı yaşındaki Karl Rossmann, bu büyülü fırsatlar ülkesinde her türden insanla tanışarak kendini pikaresk maceralardan oluşan bir silsilenin içinde bulur.
İlk kez 1927’de Kafka’nın ölümünden üç yıl sonra yayımlanan, iyimser tutumu ve mizahi yönüyle Dava ve Şato’dan belirgin ölçüde ayrılan bu eser, aynı zamanda yazarın ilk romanı olma özelliğini taşıyor.